27 Şubat 2016 Cumartesi

Cheese in the Trap


İlk incelememi henüz fırından yeni çıkmış, taze taze, finale son 2 bölümü kalan ve bu ara çok konuşulan bir dizi üzerine yapıyorum. Ben genelde yayını devam eden dizi izlemeyi pek sevmem, malum dizi 2 günde bitmezse içim rahat etmez, öyle hafta hafta beklemek pek benlik değil :).  Eğer bir diziyi yayınlanırken takip ediyorsam ya oyuncularını sevdiğim ve beklediğim bir yapımdır ya da o ara çok sıkılmışımdır. Bu diziye başlama nedenim can sıkıntısı olsa da beni başlamaya iten diğer bir durum da esas oğlanımız ;). Ancak ilk dört bölümden sonra izlemeye bir süre ara verdim ve yine can sıkıntısından geçen gün tam on bölümü birden izledim :D. Ve sonra dedim ki, iyi ki ara vermişim. Zira ben bu diziyi öyle hafta hafta beklerken çatlarmışım. Şimdi son 2 bölümü beklemek bile zor geliyor.Neyse incelememize geçelim :).




Dizimiz webtoon denen, internet mangası tarzında bir çizgi romandan uyarlama. Dizimizin konusu ise; iki yüzlü esas oğlanımızla, küçüklüğünden beri kendi ayakları üzerinde duran güçlü ve çalışkan esas kızımızın aşkı. Romantik komedi tarzında sevimli mi sevimli bir dizi. Esas oğlanın iki yüzlü oluşu olumsuz bir izlenim bırakmasın sizde, karakter incelemesinde kendimce karakter analizini yapacağım zaten :). Oğlumuzun bu değişik karakteri beni diziye çeken bir unsur.Esas kızımızın da öyle, bir Kore dizisi klişesi olarak saf salak bir karakter olmaması dizinin beni kedine çeken diğer bir özelliği. Üniversite öğrencileri olan aşıklarımızın öyle, aşk tesadüfleri sever şeklinde değilde daha çok kaçma kovalama şeklinde tanışmaları da oldukça ilgi çekici. İlk bölümü izlediğimde, esas çocuğu sevsem mi yoksa nefret mi etsem ikileminde kalmıştım ben. Neyse uzun lafın kısası dizimiz klasik romantik komedi dizilerindeki o mükemmel erkek profilini benim için yıkmıştır. Sorunlu bir karakteri izlemek bana oldukça ilgi çekici geldi. Esas kızımızın güvenme sorununun olması, izlediğimiz aşkın toplumsal değilde duygusal sorunlarına odaklı olmasını sağlıyor. Her ne kadar esas kızımızla esas oğlumuz farklı toplumsal seviyelere sahip olsada, klasik aile baskısından ziyade karakterlerin arasındaki gelgitleri ve duygusal kopmaları izlemek dizinin en çekici noktası bence.
Umarım fazlaca spoiler vermeden bu incelemeyi bitiririm. Bazen kendimi öyle kaptırıyorum ki dizide ki en can alıcı noktaları ağzımdan kaçırıyorum :).

Biraz da karakter incelemesi yapalım :). İlk önce bayanlar diyerek esas kızımızdan başlıyorum.

Hong Seol (Kim Go Eun), ailesinin en büyük çocuğu olan ve küçüklüğünden beri ailesinin gözünde erkek kardeşinin gerisinde olan(sevilme olarak), hep kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalmış ve bunun sonucunda oldukça çalışkan ve güçlü bir karaktere sahip olmuş kızımız. Kimsenin yardımını almadan her işini kendi yaparak yaşadığı için insanlara güvenmekte zorlanan ve kimsenin yardımını almaya alışmak istemeyen de biri ayrıca. Güçlü bir karakter olsa da yapmak istemediği şeyleri yapmak zorunda kalan da biri. Yani çoğumuz gibi hayır diyemeyen biri. İlginçtir ki hayır dediği kişinin Yoo Jung olması, onun Yoo Jung tarafından keşfedilmesine sebep olur. :)


Yoo Jung (Park Hae Jin); dışarıdan bakıldığında yakışıklı, başarılı, çalışkan, zeki, kibar, yardım sever ve duyarlı biri gibi görünse de içinde oldukça sorunlu bir karakter. Kendisine hedef olan birini satranç oyununda ki gibi akıllıca stratejileriyle oyun dışı bırakan bir karakter. Etrafında ki insanları iyice gözlemleyip açıklarını ve zayıf notalarını keşfeden yeri gelince de oradan saldıran biri. Yanlış anlaşılmasın kendisinin direkt saldırdığı kişiler çok azdır :). Genellikle çeşitli oyunlarla başka insanları piyon gibi kullanıp onların vasıtasıyla saldıran biri. Böyle anlatınca tam bir pislik gibi oldu ama işin iç yüzü pekte öyle değil. Ona hedef olan kişiler genelde etrafına özellikle Seol'e zarar veren kişiler. Bu tabi ki yaptıklarını haklı çıkarmaz ancak sonuçta kimseye iftira atıp onları suçlayan şeyler yapmıyor. O kişilere yine onların yaptığı yanlışları ortaya dökerek ceza veriyor. Ve en tehlikelisi ise bu yaptığının yanlış bir şey olduğunu düşünmemesi. Yani sen bunu hak ettin bende seni cezalandırdım mantığında. Her şeyi planlayan kişi olmasına rağmen hiç bir ilgisi yokmuş gibi olaylardan sıyrılması ise en hayret verici kısmı. Şimdi yiğidi öldür hakkını yeme :), yaptıkları teoride yanlış olmayan ama pratikte oldukça yanlış gözüken şeyler olmasına rağmen, bu kadar akıllıca planlar kurmasını da tebrik etmek gerek. Ama bu yönünü keşfeden biri oldu sonunda. Tabi ki esas kızımız. :D İşte Yoo Jung'un hedef oklarını üzerine çekmesinin sebebi de bu oldu. Öyle tatliş sevimli bir aşkla başlamadı ilişkileri. Sevgili Jung'umuzun akıl erdiremediğimiz planlarıyla başladı. :D Neyse o kadarını da izleyip görün. Sonuç olarak Yoo Jung dışında mükemmel, içinde iki yüzlü, ama özünde sıkı sıkı sarılıp bağrınıza basmak isteyeceğiniz bir insan :).


Baek In Ho (Seo Kang Joon), bu karakterimiz olduğu gibi görünen, oldukça serseri ama bir o kadar da sevimli biri. Düşündüğü şeyleri olduğu gibi söylemesi genelde başına iş açılmasına neden oluyor. Kibarlıktan nasibini pek almadığı için yaptıkları ve söyledikleri yüzünden sevildiği pek söylenemez. Jung'umuzla ortak bir geçmişe sahipler. Zamanında aralarında yaşanan bazı olaylardan ötürü In Ho'nun hayatında oldukça büyük bir değişiklik oldu. En azından In Ho bu durumdan Yoo Jung'u sorumlu tutuyor. Jung'umuz ise her zamanki gibi başına gelenlerden sen sorumlusun havasında. Hangisinin haklı olduğuna izleyince siz karar verirsiniz artık :). Sonuç olarak bu karakterimizle  Jung'umuz kanlı bıçaklı düşmanlar. Hele In Ho ile Seol'un yollarının bir şekilde kesişmesi bu düşmanlığı iyice körüklemiş oluyor.


Baek In Ha (Lee Sung Kyung), evet dizinin belkide tabiri caizse en yırtık karakteri. Kendisinden çok fazla haz etmiyorum ama nefret ettiğimde söylenemez. Bazı durumlarda işe yarayan biri :). Bu kızımız adından da belli oldu olduğu gibi In Ho'nun ablası. Para ve alışveriş delisi, oldukça da yüzsüz bir hanım kızımız. Hanım dediysem lafın gelişi tabi :D. Diziyi izlerken kendisine dilimizden seçme, güzide laflar sıralayacağınızdan eminim. Bu arada bu kızımız Jung'umuzun bir numaralı gönüllü piyonu. Haddi olmayarak kendisine hafif göz koymuş durumda.


Jang Bo Ra (Park Min Ji), bu hanım kızımızda Hong Seol'un okuldan en yakın arkadaşı. Hafif şımarıkvari bir karakteri olsa da sevimli bir tip olduğu söylenebilir. Seol'un hakkını aramasında kendisine oldukça yardımcı, biraz da fişekçi olan bir kızımız ama olsun.








Kwon Eun Taek (Nam Joo Hyuk), bu bey oğlumuz da Bo Ra kızımızın peşinden ayrılmayan bir şahıs. Bu sayede Seol ilede arkadaş olurlar. Karakteri hakkında söylenecek çokta bir şey yok, normal bir insan kendisi :).






Evet dizimizin genel olarak incelemesi böyle. Biraz da kendimce bazı eklemeler yapmak istiyorum. Dizinin beni kendine çeken yönlerinden bahsettim, bu özelliklerinden dolayı oldukça farklı olduğunu düşünüyorum. Hele bir de birbirine oldukça benzeyen dizilerden sonra böyle farklı bir dizi izlemek iyi oluyor. Henüz dizimizin finali yayınlanmış değil ama umarım senaristler finalde ters köşe yapacağız diye güzelim diziyi batırmazlar. Zira bu şekilde heba olan çok dizi izledim. Şu sıralar Park Hae Jin ile yapım ekibi arasında olan bazı sorunlardan dolayı son bölümlerde ki sahnelerinde oldukça kesilmeler olmuş. Umarım ki bu olaydan dolayı dizimizin sonunda hüsrana uğramayız. Yine de her şeye rağmen keyifle izlenecek bir dizi. Şu sıralar izleyecek farklı bir şeyler arıyorsanız bu diziye bir göz atın derim. Pişman olmazsınız.



Şimdilik hoşçakalın. Sonraki incelemede görüşmek üzere ;)...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder